19 Mayıs 2012 Cumartesi

handle with care..

Hantır hantır ev arıyoruz ya, arada böyle oha burası olsa ke$ke diye hayıflandıklarım denk geliyor ve gözümün önünde hemen bir mizansen yaratıyorum: bir kadeh kırmızı $arap, babamdan yürüttüğüm pikap ve plak koleksiyonu. Pink Floyd, Dire Straits, Supertramp, Sade.. Müziğe yolculuk vakti. Sanırım o zaman, $u huzursuz ruhum biraz dinginle$ebilir..

Plak konusunun enterefantastik bir seyri var bende. Babam eski bir satıcı ve hatta annemi de tanı$madan evvel dükkânındaki kutuların arasından araladığı yerden gözetleyen biri olduğundan kelli plak konusu ağırlıklı olarak daha doğrusu ilk etapta ikisinden soruluyor. Müzikal anlamda, yukarıda saydığım dinazorluk mertebesindeki isimlere yönelik ilgim babamdan, maneviyata yönelik kısım da annemden..

Bundan 8 - 9 ay önce, babama bir $eyler almak için girdiğim antikacıda plakları karı$tırırken -hayatıma giri$i naho$ olan ama bir tek hareketiyle fikrimi deği$tiren, kendisi için küçük ama benim Çin Seddi'nden hallice bünyeme göre kocaman bir adım atmama yol açan- bir ademoğlunun sevdiği sanatçılardan biri vurdu oltama ve "alsam mı almasam mı?" ikilemini derhal bertaraf edip satıcıya nakdi takdim ettim. Kafamda $a$ırır mı / sevinir mi ifadeleri.. -ilerleyen günlerde de "benimle ilgili sabitlediği fikri deği$tirmesine yardımcı olur mu?"- Maselülüf olmadı; bilumum ileti$im eksiklikleri nedeniyle tam 2 ay verilmeyi bekledi o plak. Sonra bir ak$am, hazretin artık benimle ileti$im kurmak istemediğini dü$ündüğüm ve bu yüzden de bende durmasının bir anlamı olmadığı için kapıdan 5 dakikalığına uğrayıp hediyesini kendisine teslim ettim. 2 gün sonra te$ekkür mesajı geldi: "kendimi çok çok kötü hissetmeme sebep oluyorsun."

...

Yarım kalan onlarca lâfa gelsin..
Vakt-i kerahat..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder