11 Temmuz 2012 Çarşamba

boz ayılar nasıl sarılır + $alvar davası.

Bazen -çok nadir!- günüm güzel ba$lıyor. Hatta o $ımarıklıkla hayatımın bir süre böyle gideceğini bile dü$ünmeme sebebiyet verebiliyor.

Barselona'da son gün ak$am saatlerinde (bi sonraki yazı Barça'ya ait olacak; i$allama$alla saçıntıları toparlayabilirsem.) La Rambla'ya çıkan sokakları son kez Speedy Gonzales stayla turlarken daha önce 2 ki$ide görüp için için "hörrrrrn! bulucam i$te! benim olacaksın!" diye hantırdadığım saten $alvarlardan oldukça uygun fiyata gördüm bi tükânda. Tabii ki elin bebek gibi Rus'unda ya da i$veli cilveli Latin karısındaki gibi durmadı bu yüzücü-güre$çi kırması bünyede ama koy götüne. Neyse i$te sabah onu giydim. Kendi kendime çalkalıyor muyum acaba diye dü$ünüp sırıtırken kar$ıda bir adet hazret belirdi. (mide herp derp'lemesi mi? ne münasebet!) Ne hikmetse ikimiz de domuza bağlamamayı ve birbirimize gülümsemeyi ba$ardık bu sefer. Ama yine gafil avlandığım için içimde birikip büyüyen onlarca lâf ortodontik kafesi terk edemedi. Eh bir dahaki sefere?

Ofise yakla$ık 1.5 saat geç gidince 9.5 değil de 8 saat boyunca o ortamda kalmanın hopidikle$tirici bir etkisi oliye. Sonra bir de "sana bi paket var!"





Zarfın üstünü görünce bendeki ifade tam olarak $u: >^_^<
Kuru boyaları, ayıyı ve kitap ayracını görünce: \(^o^)/
Kartpostalı önden görünce: °O° akabinde (#^.^#)
Kartpostalın arkasını okuyunca: (;_;)(;_;)(;_;)(;_;)

Bu "boz" ayı mevzusu biraz derin; hem metaforik hem de i$levsel anlamda.
İ$levik: Doğduğumdan beri beraber uyuduğum oyuncak bir boz ayım (bkz: Yumo$) var. =)
Metaförrük: Epeydir gidip gelip bir $eyler yazıp taslaklara attığım, $u sabahki hazretle ilgili kayıdı (bkz: 4 kelime) nihayet bi zahmet bitirebilirsem niye bu kadar salya sümüğe bağladığımı da açıklayabilirim sanırım. =)

Kısaca koala ayısı, panda ayısı, kutup ayısı, boz ayı; hepsi lacivertin tonları ve ben bu familyaya kar$ı ta$kın bir sevgi beslemekteyim. Çogzel sarılıyo'lar!

An itibariyle yazıyı bitirebiliyorken çalan $arkıyı da burunattırangildobermananasına armağan ediyor ve titrek sesimizle te$ekkür edip, öcüpük gönderip, iki elimizi de Ankara'ya sallıyoruz. =)

3 yorum:

  1. oh oh ne güzel ağlatmışım bi de.
    yaz gari de okuyak hazret meselesini, olmadı laflar hazırlarız hazrete. anlamak istiyorum nerelöluyo :)

    YanıtlaSil
  2. hmmm.

    bende de vardı böyle bir hazret.
    bir akşam telefonda bff ile konuşuyordum ve artık onunla ve onsuz olan hayatımın saçmalığına karar verip aydınlandığımda, ertesi gün ölüm haberi gelmişti :)
    dün de ölüm yıldönümüydü.

    hayırlısı ise olsun bu işler. değilse hiç olmasın.

    ben koalaya bayılıyorum, gerçekten sarılıp, zarar vermeyen tek ayıgil belki de. güvende olmak istiyorum ben :))

    YanıtlaSil
  3. Bende lâflar boy boy, beni öpen.. yok öpmeyen.. öptürmediğim.. öpemediğim.. Hay bin ayı.
    Hayır herife inadımdan Morrissey'e de gitmeyeceğim dedim, $imdi kuduruyorum. Zaten bilet de kalmadı.

    Benim aydınlanmalarım çok uzun sürüyor, üstüne üstlük koy götüne butonum da çalı$mıyor, tutukluk yapıyor..?!

    Son olarak sarılma konusunda çok kalın takıntılarım var. Evek $akül kayık.

    YanıtlaSil