"Hassiktiiir.. $imdi vizeler sıçtı."
Nasıl bir meslekî ve be$erî dezenformasyona uğradıysam artık, 7 Ocak Çar$amba günü 13:00 civarı, garabet bir hastanenin koridorunda otururken haberlere gözüm takıldığında ağzımdan çıkan ilk cümle bu oldu. Ya da bilmiyorum, bir karikatür dergisinin basıldığını ve 12 ki$inin öldürüldüğünü aklım almadı herhalde o an. Sivas'ı unuttum, dayımı unuttum, bu toprakların yuttuğu onlarca insan evladını olanca mallığımla unutup beyin tutulması ya$adım herhalde, ne diyeyim.. Sonra hastanede i$im bitti, doğru düzgün internete bağlanabildiğim bir ortama girdim, .. o andan beri de ilk 2 gün sürekli, devamında da her aklıma geldiğinde, mantıklı olarak kurabildiğim tek cümle "nasıl amına koyim, nasıl ya?"
"Nasıl ya?"nın da 2 sebebi var.
Birincisini izah etmeye lüzum yok. $u soldaki masada oturduğunu dü$ün, yeter. O masadaki 6 ki$i $u an hayatta değil. Soldan 3. kurtulanlardan biri, alarmı çalı$tırmayı ba$aran da o. Soldan 4. de uyuyakaldığı için toplantıya geç kalan, Kasım 2011'de derginin bombalanmasına sebebiyet veren kapağı çizen ki$i. Bir de Ahmed Merabet var. Hani $u son anları ve son cümlesinin -"Non, ç'est bon, chef."- yayınlanmasında beis görülmeyen.
Diğer sebep ise; 2 gün - 2 gece boyunca biraderlerin yakalanamamı$ ve üstüne üstlük kendilerine destek veren 2 canım ciğerim çok sevgili din karde$imin de ba$ka saldırılar organize edebilmi$ olması.
Bu koduğumun Evropa ülkelerindeki polis / ordu / jandarma birimlerinin doğru düzgün ve koordineli tepki verebilmeleri için illa ülkelerinde bir ya da birden çok vakayla deneyim mi ya$amaları gerekiyor?
Geldi onlarca teori ve ileriye yönelik senaryolar, gani gani.. Gelmeye de devam ediyor.
- Fransa'nın Filistin'in devlet olarak tanınmasını hükümetten talep etmesine misilleme.
- Hollande'ın 2017 seçimlerinde silinip yok olması.
- İslam'a yönelik nefreti yükseltme ve dinler sava$ına zemin hazırlığı.
- "Avrupa'nın 11 Eylül'ü" tanımlaması. Bu kez de Avrupa ülkelerinde, Müslümanları zora sokacak tedbirler ortaya çıkacak..?
Sek teori olsa yine bir nebze rahat edersin.
Beyinleri ishalli göt kıvamındaki onlarca $eref yoksunu tek hücreli, adamların arkasından oh çekip katillerine rahmet okudu ve okumaya devam ediyorlar ya lan? (Tek hücreli dedim ya, hakikaten tek hücreli bunlar. Çoğalıyorlar sadece, ölmüyorlar da. Kendilerinden kopyalayıp kopyalayıp ta orta dünyaya kadar gidiyorlar.)
"Peygamberimizi şöyle böyle çizmişler!!!11!!! Gebersin itler!"
"Fransa'da ölen yavşaklara rahmet okuyacak değiliz iyi olmuş"
"Fransızların Cezayir'de yaptıkları katliamları unutmayın!!"
"İslam'ın mukaddesatına alçakça saldırma küstahlığı gösterenler cezalarını bulmalıdır"
"Dün Nijerya'da 2000, Irak'ta 83, Yemen'de 38, Suriye'de 26, Afganistan'da 16 kişi Fransa'da 12 kişi ÖLDÜRÜLDÜ. Fakat dünya sadece Fransa'yı konuştu!!!!"
"Dine saldırı, silahlı saldırıdan daha büyük teröristlik!"
"Ülkenin dört bir yanından şehitler geldiğinde göremediklerimiz, dün Taksim'de protesto gösterilerindeydi..!!!!"
Aklı selime davet etsen..? Anlamazlar.
Hakaret etsen..? Bunların varlığı insanlığa hakaretken, hak ettikleri kelime yığınlarını sarf etmek, maalesef sadece ve sadece bo$a kürek çekmek.
Adamlar acıyı bile sidik yarı$ına döndürebiliyorlar ve yaptıklarının ne kadar ahlâksızca olduğunun farkında bile değiller. Farkındalarsa da umurlarında değil.
Sadece toplum olarak değil; global anlamda müthi$ tahammülsüz bünyeler hâline geldik malumunuz.
Kimsenin bir diğerinin fikrine inancına, beğenisine, söylediğine ya da söylemediğine saygısı, desturu kalmadı.
Saygısı kalmamayı da geçtim; vayır vayır fikir özgürlüğü diye yırtınırken diğer taraftan da kendi fındık beynine ters gelen yakla$ımları bilumum sanal, akabinde de sözel ortamlarda yerden yere vurarak, yetmeyip ki$inin temel haklarını tehdit ederek, olmadı hayatına kast ederek kendi fikrini, ideolojisini, hukukunu geçerli kılmaya çalı$an sığır sikleri, enginlere sığmam ta$arım kıvamında gittikçe çoğalıyor.
Ne yapalım, nerelere kaçalım, ne olacak, nereye varacak bunun sonu?
Daha kaç arsızlık, yüzsüzlük, $erefsizlik, ayıp, kayıp, günah, acı sonu gelmeyen din - dindarlık - dini öğeler - peygamber - allah - kitap kümesine dâhil edilerek me$ru kılınacak?
Anasını satayım yedi düvel tiksindi yaka silkti topluca tüm müslüman âleminden, topla$ıp topla$ıp tefe koymalarına da çeyrek var; siz de mağduriyetiniz de yalan dolan hadisleriniz de bir bitemediniz.
Oradan oraya seken saçakları toparlamam çok mümkün değil. O yüzden seyrettiğimde höyküre höyküre ağladığım Sınır Tanımayan Palyaçoları takdim ederek uzakla$ayım.
http://youtu.be/3O4M1nGITzY
Post Scriptum:
1.5 sene sonra yine alev püskürterek geri geldim. Hiç bitmiyor kavgam; ne kendimle ne de dünyayla. Ama normalde bu yazıyı da (hatta daha da katmerli sinkaflı versiyonunu) sözlüğe yazmayı planladığım halde, fikrini beğenmediği herkese orospu çocuğu deme hakkını kendinde gören tek hücreliler yığınına annemin kulaklarını çınlatma fırsatı vermek istemedim. $u an ruh sağlığım bu tür bir gözü dönmü$lüğe sakin yakla$mayı becerecek durumda değil zira.
* Bu Wolinski karikatürü de 4-5 sene önce İstanbul Fransız Kültür Merkezi i$birliğiyle gerçekle$en bir sergiden.
Seni ve yazılarını özlemişim, hoşgeldin ama haklısın geldiğin YER artık iyice *oku çıkmış halde
YanıtlaSilAloha'lardan bir demet efenim! (=
SilAslında her mecranın boku çıktı; her önüne gelen, her aklına geleni veyahut da konu hakkında elle tutulur bir fikri olmadığı hâlde kulağına çalınanı anlamadan dinlemeden, tartmadan biçmeden paldır küldür yazıyor. Çok bunalıyorum ve öfkeleniyorum.
Ooo kız geldi, ağır geldi.
YanıtlaSilHah şöyle, ağzına geleni olduğu gibi söyleyen. Hoşgeliş.
Sözlük artık incinin azya*raklı versiyonu. Boşver.
Muccüyk!
SilAnnem diyor ki "ne babanların tarafta var bu denli terbiyesizi ne de bizim tarafta, el insaf be evlâdım!" :pispissırıt
Bo$veriyorum vermesine de kutsal bilgi kaynağı olduğu günleri de pek özlüyorum yahu. =/
Yıktılar formatı, eylediler viran.
İyi ki geldin, hep beraber alev püskürtürüz, o zaman insan daha az delirmiş gibi oluyor.
YanıtlaSilMünferit ve karakteristik delirmelerden gına gelmi$ti, bir el verin istedim.
YanıtlaSilAğzına dek dolduğumuz hâlde hâlâ ta$mamı$ olmamız mucize herhalde ama bu az buçuk kendine mukayyet olabilme halleri ne kadar sürer, hiç bilmiyorum.