22 Ekim 2012 - Pazartesi
Bir kaç ay önce Cihangir'de eski Bayku$, sonra Jazzy'nin yerine bir meyhane açıldı; Aliye. Some kind of sığır people'ın uğrak yeri olduğu ve i$letmecilerinden birine ultra kıl olduğum için sallamadığım bu mekâna pazartesi tenhalığında çöküverdik. Eskilerden göz a$inalığımın olduğu bir diğer i$letmeci Levent'in de doğum günüymü$ o ak$am; ufaktan demleniyordu 2-3 arkada$ıyla, rahatsız etmemek için sonra uğrarsın diyip kendi masamıza kuruluverdik. Bir kaç saat sonra tüy gibi süzülüverdi o çok güzel güzel gülen adam ve dereden tepeden oradan buradan derken maselülüf ortaklıktan ayrıldığını, nedenini, bundan sonra ne yapmak istediğini, oğlunu, çentikli a$klarını, Barceloneta'da bar açsak ne kadar güzel olacağını konu$tuk saatlerce. Papaz gibi kabaran saçımı kontrol altında tutmak için yana alıp el çabukluğuyla örmem. Bakı$lar.
16 Kasım 2012 - Cuma sabaha kar$ı
O rüyayı gerçekten gördüm mü ben? Some kind of sığırların tamamı, bir kaç arkada$ım, Levent, hatta sanırım bir de arka masalardan birinde Koray.. Niyeyse birden hadi bir türkü söyleyelim diyorlar ve ben Keklik İdim Vurdular'a giriyorum. Masa bön bön bakıyor, kimileri de kırık dökük e$lik etmeye çalı$ırken Levent gülüyor çarpık çarpık, "gözleri fettan güzel!!" diyerek..
16 Kasım 2012 - Cuma 17:30
Doğan'ın retweet'ini gördüğüm an içimden kopan ah. En keskin sebebi de Cengiz Semercioğlu'nun 3 gün sonra olay yerini olanca hödüklüğüyle klavyeye döktüğü yazısındaki noktayı önceden sezmem sanırım.
“Saat 3’e kadar bizim oradaydı, yalnız başınaydı, bir-iki kadeh bir şey içtikten sonra kalktı”
Reasürans Pasajı ve Barceloneta'daki barlar açılamadı ama bence o zaten yukarda bir yerlerde alacak-verecek hesaplarını tamamladı ve $öyle janjanlı bir mekân için yer arayı$ında. Biz de buradaki i$imiz bitince yanına gidip 2-3 kadeh yuvarlayacağız.
cengiz semercioğlu'nun yazısına tıklamasaydım keşke. o detayları bilmeden de yaşardım ben.
YanıtlaSilbeni de bekleyenler var, artık yukarısı mı orası aşağısı mı bilmiyorum, hep beraber oturur hasret gideririz, gelen geçene bakarız.
Cam önünde bir yer bulmak lâzım ama. Arada susma vakti geldiğinde yeni gelenleri seyrederiz. Araf kontenjanında değilsek tabii.
SilVefatı yazıyı okuyarak öğrenseydim içim yırtılırdı herhâlde. Ne kadar yalnız ve bıkkın olduğunu gördüm, bildim ve hikâyenin sonunun bu denli acı bitmemesi gerekiyordu. Ama beni Semercik'in densizce csi:istanbul yapınmasından çok $u tivit örseledi: https://twitter.com/AhmetMisbah/status/270226631099052033