22 Kasım 2012 - Per$embe / San Giovanni
Sabahtan S.m.a'dan alınacak ve iade edileceklerle ilgili alı$veri$i tamamlarken evi aradım. Annem "dur babana da sorayım" diyince bir afallama.. Babam? Ne alâka bu saatte evde?
- Hayırdır anne?
- Rahatsız biraz yaa.. Kırgınlık var vücudunda, o yüzden dinleniyor evde.
Peki yer miyim ben bunu?
Öğleden sonra Fiumicino'ya gitmek için Termini'den otobüse bindim, tekrar aradım evi. Annemin çok uzun zamandır görü$mediği bir arkada$ı bizde..? Kesin bir pislik var! Benden bir $ey saklıyorlar! Bi miktar sıvamalı bir mesaj gönderdim anneme, o da "doktora gittiaaaüüæææ" mealinde çemkirmeli döndü. Uçağa binmeden evvel babam aradı:
- Yok bir $ey merak etme.
- İyi! Ama olunca haber verin! Söylemiyorsunuz ama ben bir $ekilde öğreniyorum, o zaman daha mı iyi oluyo bla bleu bla bli blaaa?!!!!
23 Kasım 2012 - Cuma 11:00 / İstanbul
Babam yine aradı:
- Ben $imdi hastaneye yatıyorum ama endi$elenme sakın, sadece bir kaç gün burada kalmam gerekiyor tamam mı?
Endi$e mi?
Kim?
Ben?
Gece bastım gittim. Marttan beri idrar yolları enfeksiyonu var; prostatla da ilintili bu durum ancak prostatın alınması için iltihabın kurutulması gerekiyor ve o zamandan beri kullanılan ilaç sadece geçici bir çözüm olduğundan daha az ama sık dozlu serumlama seansları için Acıbadem'e yatmı$. İlk gece normal geçmi$.
24 Kasım 2012 - Cumartesi / Bursa
Sabahın köründe kapıya dikilince anneme bi sırıtma geldi. Geldiğimi haber vermedi, odaya süprüz mahiyetinde girdim. Rahatı yerinde ama cam açılmıyor, odada da radyo / televizyon ses yapacak erhangi bir $ey istemiyor. Ona değil de bana seyirme gelebilir biraz oradan buradan.. Gündüzü geçirdik, ak$am banyo ve bir kaç saat uyku için eve döndük annemle. 20 dakika sonra telefon:
- Ben iyi değilim.
Evle hastane arası 10 dakika, takside anneme çaktırmadan mütemadiyen birilerine, bir yerlere ?? yalvarmam kaç bin dakika belli değil. 13 sene önce enfarktüs, üstüne de bir kaç spazm geçirdi çünkü. Neyse, ritim bozukluğu olmu$ ekg çekildi, rahatladı(k). Pazarı da öyle böyle yedik derken ak$ama doğru sol kolda enseye vuran ağrı.. Yine hop oturup hop kalkma ama kataterin kolda yarattığı sıkıntı olduğu söylendi; gerginlik ve endi$eyle birle$ince böyle güzellikler oluyormu$. O gece deniz otobüsüne bindiğimde mesaj attı babam; kandaki enfeksiyon değeri dü$mü$, ürolog ve enfeksiyon uzmanı konsültasyonda bulunup bakacaklarmı$ duruma.
26 Kasım 2012 - Pazartesi / İstanbul
Bakmı$lar sonuçlara; kalp ekg ve kan testleri temiz çıkmı$ ve enfeksiyon oranı da 21den 6ya dü$mü$. Bu sebepten az biraz daha devam. Sonrası için önümüzdeki maçlar vs.
2-3 gündür kafamın bir tarafında çok kesif bir sessizlik var ama diğer tarafında kendime yaptıklarım, otun bokun arkasından paralanıp da en temel $eyleri ihmâl edi$lerim, kaçan trenler hepsi hepsi ardı ardına dönüyor. Bir $eyleri kaybetmeye yakınken duyulan dank sesi sanırım bu. Bir daha bunu da duyamayabilir ve bok gibi ortada kalırsın diyor bana.
27 Kasım 2012 Salı
24 Kasım 2012 Cumartesi
$imdi bütün anmalar bir susmanın içinde vol.1
22 Ekim 2012 - Pazartesi
Bir kaç ay önce Cihangir'de eski Bayku$, sonra Jazzy'nin yerine bir meyhane açıldı; Aliye. Some kind of sığır people'ın uğrak yeri olduğu ve i$letmecilerinden birine ultra kıl olduğum için sallamadığım bu mekâna pazartesi tenhalığında çöküverdik. Eskilerden göz a$inalığımın olduğu bir diğer i$letmeci Levent'in de doğum günüymü$ o ak$am; ufaktan demleniyordu 2-3 arkada$ıyla, rahatsız etmemek için sonra uğrarsın diyip kendi masamıza kuruluverdik. Bir kaç saat sonra tüy gibi süzülüverdi o çok güzel güzel gülen adam ve dereden tepeden oradan buradan derken maselülüf ortaklıktan ayrıldığını, nedenini, bundan sonra ne yapmak istediğini, oğlunu, çentikli a$klarını, Barceloneta'da bar açsak ne kadar güzel olacağını konu$tuk saatlerce. Papaz gibi kabaran saçımı kontrol altında tutmak için yana alıp el çabukluğuyla örmem. Bakı$lar.
16 Kasım 2012 - Cuma sabaha kar$ı
O rüyayı gerçekten gördüm mü ben? Some kind of sığırların tamamı, bir kaç arkada$ım, Levent, hatta sanırım bir de arka masalardan birinde Koray.. Niyeyse birden hadi bir türkü söyleyelim diyorlar ve ben Keklik İdim Vurdular'a giriyorum. Masa bön bön bakıyor, kimileri de kırık dökük e$lik etmeye çalı$ırken Levent gülüyor çarpık çarpık, "gözleri fettan güzel!!" diyerek..
16 Kasım 2012 - Cuma 17:30
Doğan'ın retweet'ini gördüğüm an içimden kopan ah. En keskin sebebi de Cengiz Semercioğlu'nun 3 gün sonra olay yerini olanca hödüklüğüyle klavyeye döktüğü yazısındaki noktayı önceden sezmem sanırım.
“Saat 3’e kadar bizim oradaydı, yalnız başınaydı, bir-iki kadeh bir şey içtikten sonra kalktı”
Reasürans Pasajı ve Barceloneta'daki barlar açılamadı ama bence o zaten yukarda bir yerlerde alacak-verecek hesaplarını tamamladı ve $öyle janjanlı bir mekân için yer arayı$ında. Biz de buradaki i$imiz bitince yanına gidip 2-3 kadeh yuvarlayacağız.
Bir kaç ay önce Cihangir'de eski Bayku$, sonra Jazzy'nin yerine bir meyhane açıldı; Aliye. Some kind of sığır people'ın uğrak yeri olduğu ve i$letmecilerinden birine ultra kıl olduğum için sallamadığım bu mekâna pazartesi tenhalığında çöküverdik. Eskilerden göz a$inalığımın olduğu bir diğer i$letmeci Levent'in de doğum günüymü$ o ak$am; ufaktan demleniyordu 2-3 arkada$ıyla, rahatsız etmemek için sonra uğrarsın diyip kendi masamıza kuruluverdik. Bir kaç saat sonra tüy gibi süzülüverdi o çok güzel güzel gülen adam ve dereden tepeden oradan buradan derken maselülüf ortaklıktan ayrıldığını, nedenini, bundan sonra ne yapmak istediğini, oğlunu, çentikli a$klarını, Barceloneta'da bar açsak ne kadar güzel olacağını konu$tuk saatlerce. Papaz gibi kabaran saçımı kontrol altında tutmak için yana alıp el çabukluğuyla örmem. Bakı$lar.
16 Kasım 2012 - Cuma sabaha kar$ı
O rüyayı gerçekten gördüm mü ben? Some kind of sığırların tamamı, bir kaç arkada$ım, Levent, hatta sanırım bir de arka masalardan birinde Koray.. Niyeyse birden hadi bir türkü söyleyelim diyorlar ve ben Keklik İdim Vurdular'a giriyorum. Masa bön bön bakıyor, kimileri de kırık dökük e$lik etmeye çalı$ırken Levent gülüyor çarpık çarpık, "gözleri fettan güzel!!" diyerek..
16 Kasım 2012 - Cuma 17:30
Doğan'ın retweet'ini gördüğüm an içimden kopan ah. En keskin sebebi de Cengiz Semercioğlu'nun 3 gün sonra olay yerini olanca hödüklüğüyle klavyeye döktüğü yazısındaki noktayı önceden sezmem sanırım.
“Saat 3’e kadar bizim oradaydı, yalnız başınaydı, bir-iki kadeh bir şey içtikten sonra kalktı”
Reasürans Pasajı ve Barceloneta'daki barlar açılamadı ama bence o zaten yukarda bir yerlerde alacak-verecek hesaplarını tamamladı ve $öyle janjanlı bir mekân için yer arayı$ında. Biz de buradaki i$imiz bitince yanına gidip 2-3 kadeh yuvarlayacağız.
23 Kasım 2012 Cuma
bazilika da olsan haddini bileceksin!
7 euro yerine 5 euro ver,
551 merdiven çık,
551 merdiven in.
Manzara $ahane o ayrı.
Ama paniklostrofobiliatak bi bünye olmaya da çeyrek var.
Ha bu arada tanı$tırayım: San Pietro Bazilikası'ndan Roma hâllenmeleri.
Etiketler:
itinayla sürtüyorum,
kasımda Roma bi böyle nebliim
14 Kasım 2012 Çarşamba
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)