30 Nisan 2012 Pazartesi

somebody that i used to know.

Asla yanımda olmayacak / yanında olamayacağım bir adam var; onca seneden sonra az buçuk kımıldanma yaratabilen. Ara ara fotoğraflarına bakıp sinirlendiğim, kahkaha attığım, kendime ve ona sövdüğüm.. O kadar saçma $eylerden kavga edip durduk ki $u an birbirimizi görmeye.. daha doğrusu onun beni görmeye tahammülü yok, ben de her muhattap olmam gerektiğinde bir lâf sokma hâlindeyim bok varmı$ gibi. Ne lâflar birikmi$ amk bende, sok sok bitmedi.

Çevresi tarafından inadıyla, boyun eğmezliğiyle bilinen ben geni$ zamanlar umduğum bir konuda sıçmanın ötesine geçtim. 10 senenin üstüne eklenen 3-5 tane hayâl kırıklığını da a$amadım.

Bir adet bear hug bak beni ne hâle getirdi.









Post Scriptum: Dolmu$tan inmek üzereyken sen de ı$ıklarda bekle öyle. Aferin Murphy.

24 Nisan 2012 Salı

zarar ziyan.

Hayatımdan ve hayatımdakilerin %90'ından nefret ediyorum.

Bilhassa güya sevip saydığım ve beni seven sayan ki$iler olduklarını beyan edip verdikleri zarar ziyan güya sevgilerinden daha fazla olanlardan.

İ$imden.

Kendimden.

Bu ya$a gelip de içimin ve hayatımın bu kadar bo$ olmasından.

Elle tutulacak / tutacağım hiç bir $ey olmamasından.

benim biraz rahatlamam gerekmiyor muydu?

$enlik bitti.
Çocuklar dün gece birer iki$er çıkmaya ba$ladılar. Tabii ki 349753490 tane sıkıntıyla birlikte. Araçlara sığmıyorlar. Bakalım bugünkü gruplarda nasıl mevzular kopacak?

Gala 3 ekranda muhte$emmi$, bilmiyorum amk. Ben sadece vite vite vite! venga venga venga! fast! faster! hadi! çabuk! ve çocuklar Bonomono perdenin altından çıktıktan sonra sahneye fırlarlarken ezilecekler açın $urayı! diye bağırdığımı hatırlıyorum. Bir de yayına 1 saat kala maskot çocuklarımızdan birinin kıyafetinin beğenilmemesinden ötürü ya$adığımız dumur ve çiçekli $apkayı.

Amele çalı$anların omurgasız yöneticilerle imtihanı vol.4509453

16 Nisan 2012 Pazartesi

becoming a monster.

Sikindirik bir telefonum olduğu ve iphone / android / blackberry'ye verecek param olmadığı için internete bağlanma i$lemini ancak bilgisayardan gerçekle$tirebiliyorum. Dolayısıyla gün içinde aktarmak istediğim bir sürü $ey, öfkem, hayâl kırıklıklarım, pi$manlıklarım, nadiren de sevincim kelimelere dökülmeden silinip gidiyor. Bilhassa nefreti olumlu(ya) yönlendirme konusunda sınıfta kalan ve sürekli bastıran biri olarak patlamalarım hiç beklemediğim ve insanların da beklemediği anlarda oluyor. Annemin hep dediği $u "ah bi kameram olsa da o gözlerini döndürerek baktığın zamanlarda ne kadar korkunç olduğunu sana bir gösterebilsem"lerden bahsediyorum. Neyse..

getting worse, getting worse, she was
letting those feelings loose, she was becoming a monster

8 Nisan 2012 Pazar

konya

Git-gel 6 saatmi$.
Görecoink bakalım; geçecek mi 19 gün?
Nasıl geçecek?
Kendimden neler kaybedeceğim?
Ruh ve beden sağlığımın yüzde kaçını parçalara ayırmaya devam edecoink.

Hörf!