23 Ekim 2012 Salı

reach out, touch Dave!

Oh beybili boylar gün geçmiyor ki atraksiyon eksikliği çekeyim, böyle bi heyecan istiyorum laan diye anırayım.. (bu cümle bi skim sokum bi$ii oldu da hadi bakalım.)

Sabah evden çıkarken bunca yıllık doğalgaz kullanıcısıyım böyle bir sızıntı almadı burnum diyesim tuttu. Amanaskieee, gazı kapa, camı aç, 187'ye kayıt bırak, gelecek adamlar için etrafı topla, bir uçtan bir uca uç, o camı da aç,.. derken ekip geldi. Oraya bak, burayı mıncıkla, $u boruyu tut, herkesin tuttuğu kendine derken varılan sonuç: havanın bozulması sebebiyle gider tıkanıklığı.
Lan?
Wtf?
Ben bilmiyor muyum yağmur yağmadan önce ortaya çıkan lahanabrokolifasulyeyi bir arada yiyen götün saldığına denk olan kokuyu? Değilmi$ efem, gaz kaçağı. Ulan buradan çıkıp da o daireyi yerinde bulamazsam var ya!!

O değil de, Depeche Mode geliyo lan. 17 Mayıs'ta ve yine mına koduumun Küçük Çiftlik'ine. Benim söylenmem mekânı sevmediğimden. Yoksa hem merkezi olan hem de 15 - 17 bin kapasiteli ve alkol satı$ının da yapılabileceği maselülüf tek yer olduğunu her seferinde ben izah etmekten sıkıldım, allah baba Purple'a sabır versin.


21 Ekim 2012 Pazar

ira furor brevis est.

Bir türlü kontrol altına alamadığım öfkemin hayatıma mâl olabileceğini öğrendim bu ak$am, çok kötü bir $ekilde. Belki kalın kafam bundan sonra biraz yola gelir.

19 Ekim 2012 Cuma

he lan Roma'yı da ben yaktım.

Bir yamık çıkmazsa 18 - 22 Kasım arasında pizza gibi pizzaya, makarnaya ve dondurmaya doymayı ve enginarla barı$mayı planlıyorum.

Vize sürecini sağ salim atlatır da kanatlanabilirsem (6 senedir vize alım i$lerine a$ina bir bünye olarak hâlâ yusuflanıyor olmam, x/y/z'ler adına gerek münferitimsi gerek grubal bazda yaptığımız ba$vurularda konsolosluklardaki s.kik i$leyi$ten ötürü ağzımın defalarca yanmı$ olmasından kaynaklanmakta) Mikocan sen de desteğini esirgeme çok reca ediyorum.

Bir de odayı nerede kiralayacağıma karar veremedim; Colosseum mu Vatican mı Termini mi?
Hörfff.. o_O

18 Ekim 2012 Perşembe

national $ip$aklamalar.

Dünden beri National Geographic'in 7. Uluslararası Fotoğraf Yarışması'ndaki 3 kategoriden (İnsan, $ehir, Doğa) Doğa'ya gönderilen hayvan fotoğraflarına bakıyorum ve bir çoğuna like! çok like! hüft like! laplike! demek istiyorum. Gerçi arada bazıları da böyle efektlemenin dozunu kaçırıp milka inee'ne bağlamı$ ama olsun. İçlerinden 5'ini seçtim; bakalım da cheshire olalım diye.

Respect +1

















Yapabilirim! Tırmanabilirim!






































Gel gel, güne$ çok yakmıyo!


















Höfff... Geldi yine tipini..














Kaç kere dedim size ben Hedwig değilim laaaan!


















Hadi bu da gönlümün mansiyonu: Al Sana 2.5


















Post Scriptum: Çok $ahane aurora ve samanyolu fotirefleri de var!

16 Ekim 2012 Salı

intihar = teknik arıza?

"..Ak$am 17:35 sıralarında 40 - 45 ya$larında bir kadın Taksim metro durağında raylara atlayarak intihar etti. Metronun istasyona girmesine 10 - 15 saniye kala atladığı için kurtarılmasının mümkün olmadığı belirtildi.."

Olaydan haberim yoktu, 19:00 gibi Levent'ten Taksim'e gitmek için a$ağıya indiğimde bir kaç ki$i metronun Osmanbey'e kadar gideceğini söylüyordu. Nedenini bilmeden araca bindikten sonra Osmanbey'e varana kadar defalarca duyduğum ve bir kaç saattir sürekli kafamda dönen anons sanırım uzun bir süre kulaklarımdan silinmeyecek.
"Teknik bir arızadan dolayı metro seferlerimiz gecikmeli olarak yapılacaktır."
Bir insanın hayatını sonlandırma kararının teknik bir arıza olarak nitelendirilmesi?

15 Ekim 2012 Pazartesi

tişikkirlir sipirmin!!

Geçen pazar yıllardır kavu$mak için beklediğim Alegria'ya ko$tum, ayaklarımı popoma vurdura vurdura. Smiley
Kendisi adıyla müsemma (bkz: co$ku, sevinç) olduğu hâlde bizim seyircimiz genelde sek öküz kabilesinden geldiği için yine büyük bir kitle don yağı gibi oturmayı tercih etti. Kar$ında dünyanın en muhte$em, en keyifli, en tığ gibi i$lenen gösterilerinden biri var ve sen en fazla devenin nalbanda baktığı gibi bakıyorsun ya da sahneye çıkıp bir parçası olmayı reddediyorsun öyle mi? Senin de o verdiğin paranın da ta .mına koyayım çok afedersin. Hani bir ki$i daha reddetseydi ya da ekibin katılımlarına kafalarını çevirerek kar$ılık verseydi, g.t kadar maa$ımla doğru orantılı olan yerimden (bkz: balkon arka sıra) atlayıp palyaçolardan birinin ayakkabısıyla ağzına ağzına vuracaktım.. Ne skime var olduğunu bilmediğim Leyla'yla Mecnun'u anıra anıra gülerek seyredersin ama yaratıcılık ve ekip ruhu kelimelerinin vücut bulduğu adamlar var kar$ında; onlara saygı göstermekten acizsin. Gerçi bu hırtlambolar ordusu Saltimbanco için de sikim sokum lâflar etmekten geri kalmadıkları için bunları Medrano ya da gezici tırtinyo sirkler falan anca paklar.

Amaan neyse efenim, siniri keselim. Ekip, daha önce anca ekran kar$ısında seyredebildiğim performanslarına göre daha az ki$iden olu$uyordu. (Gerçi odunlara çok bile!)
Bi soru: Sahnedeki hayvanî kubbeyi cami mimarisine benzeten tek hıyar ben miyim?

Senkronize trapez ikilisi, trambolin cambazları (dekorun ne zaman ve ne $ekilde deği$tiğini takip etmekte zorlandım mk), palyaço & osurtuk zebrası, alevli bıçak dansı, hulahopçu apla, kardan adama bağlayan palyaço, nereden geldiğini anlayamayıp gafil aflandığım (laaaaan!) uçan adam, omuz üstü denge barlarda senkronize akrobasi (anneni!), Moğol slytherin, sabit ve hareketli barlar..

Bölümler arasında favorilerim diye bir ayrım yapamam ama sanırım Power Track'i ve o esnada çalan Irna'yı biraz daha ayrı tutup böyle böğrüme böğrüme basıyorum diyebilirim. Smiley
Ve fekât öndeki esnek barın üstünde zıplayıp körlemesine arka bara konan akrobata hassiktir be! diye bağırarak takdirimi kuvvetli bir $ekilde dile getirmi$ olabilirim. Smiley
Ha bir de yerden 12 metre yükseklikte "elimden ne uçan kurtulur ne kaçan" cinsinden gösterileriyle dil ucumu kemirmeme sebebiyet veren Aerial High Bar te$kilâtının 1 dakikadan daha kısa sürede kurulmu$ olması beni benden alıp $öyle bir tepeye çıkarıp yarım gün hatta bazen bir tam günde bile kurulamayan sahnelere, dekorlara doğru fırlattı!Smiley
Neyse ki Alegria son koreografi de en ba$tan hüngür fo$urt gitmedim. Ama dediğim gibi kendilerini seyretmeyi o kadar uzun süredir bekliyorum ki High Bar'giller bitip ilk notalar duyulmaya ba$ladığında hortummuslukfokurtu stayla.



Pazartesi ak$amı da bir arkada$ımın albüm tanıtımı vardı Hayal'de. "Yarın öbür gün ben bir gala, tanıtım gecesi, kısaca paralı etkinlik düzenleyip de çağırsam para verip gelir mi bilmem.. sanmam" kategorisinde yer alan biri olmakla birlikte alacaklar verecekler kar$ılıklı. Yani "lansman çok da fifi, önemli olan network azizim." Tabii bir ölçüde aldık o network çalı$malarını kucağımıza; diğer taraftan da çok uzun zamandır bu kadar gülmemi$tim. 8 ay önce de hayretlerimi $a$ırtan durumlar olmu$tu, dün yine aynı sığırla saçma diyaloglar
- ya ben bu kızı seviyorum aslında ama neden bilmem o benden nefret ediyor.. niye benden nefret ediyosun yeaaææ? =(
~ bilmem.. yav$ağın teki olduğun için olabilir mi? =)
- he? =O
içine girince $unu fark ettim; kendisi gerçekten de o kadar yav$ak ve pu$t bir bünye ki hani "hasktir ya hiç beklemiyorum senden!" diyebileceğin türden olmadığı ve zaten olası ibneliği bekleyip götünü kolladığın biri olduğu hâlde varlığına sinirlenmiyor ve hatta sindirebiliyorum artık. Daha sonra da kabullenme ve kısmî omurgasızla$ma safhalarına sıra gelecek sanırım.
(Etkinlik ve eğlence sektörünün $ahane kısımlarına bilahare değinirim.)
Diğer taraftan 3.5seneliksevgili6aylıkni$anlılarının kendisini kariyer basamağı olarak görüp üstüne basarken boynuz takmakta da sakınca görmediği ve bu tarz bi karıdan ayrıldıktan zembereğinden bo$anmı$ gibi kendini oradan oraya vurmamak için ne yapacağını bilemeyen düzgün adamlar da var bizde. O yüzdın ben yine yediğim "sadece kazık ayol!"lara $ükredeyim.

10 Ekim 2012 Çarşamba

bir ayıyı ne $ekilde postalayabilirsin?

Bugün, içimde sabitlenip kemikle$en "someone accidentally replaced my heart with a baked potato" stilini 1 yıl içinde ufaktan bi kımıldanmaya, sonra bi fıtfıtıfıtı staylaya, nihayetinde de attan dü$mü$ karpuza evrilmesine yardımcı olan dallai lamanın doğum günü. Hayır; doğum günlerine ve hatırla(n)maya çok önem verdiğim hâlde kuru kuruya da olsa kutlamayacağım. Plaklarına ve malt $i$elerine be$eri ili$kilerinden daha çok önem veren, sevgili / arkada$ / dost statüsü gözetmeden yaralarını kendi yaralarımmı$ gibi kabullenip iyile$tirmek istediğimi söylediğim hâlde egosunu hunharca üstümde parlatmaktan imtina etmeyen ve bir konser kaydının kapalı pencerelerini açtığını, tam olarak olmak istediği yeri gösterdiğini, cennete benzediğini söyleyebilen birinin içine ula$mam mümkün değil çünkü.

Bugün, senelerdir çalı$tığım müdürler / direktörler içinde en sevdiğim ki$iyle birbirimize girme tatbikatı yaptık. Hiç hazzetmediğim, kendimle kurallarımla çeli$tiği hâlde bu ara i$lere / tekliflere çok yoğun $ekilde asılmıyor ve daha da kötüsü oldukça geç gidiyorum ofise. Sabah ünlemli, dikkat edelim'li bir mesaj gönderince "çözmemiz gereken daha ba$ka, beni cidden zorlayan mevzular var bildiğin gibi, onlara yönelik bir geli$me var mı ki bana giri$ çıkı$ saat soruyorsun?" dedim. O da 2 aydır maa$ almadığını ve benim maddiyatın dı$ında ya$adığım bütün sıkıntıları katmerli olarak ya$adığını ama bize yansıtmamaya çalı$tığını hönkürdü. Bir taraftan haklı olduğunu bilsem de bu kadar basiretsiz kalmamız(kalması?) beni delirtiyor. Harika bir i$yerimiz var, değil mi?

Bugün, en yakın arkada$larımdan biriyle sanırım son kez Çengelköy'de denize kar$ı kahvaltı yaptık. Yakla$ık 7 aydır bütün i$ bulma giri$imleri bir tarafında patladığı, aldığı evlenme teklifini hayatında biraz düzgün ve normal giden bir $eyler olabilmesi için kabul ettiği ve normalde dünya sikime tayyare götüme minare bir kadın olsa da ben'ci dü$ünceler yerine biz'e yöneldiği hâlde ni$anlısının sümsük ve hem kendine hem etrafına güvensiz bir adam çıkması sebebiyle ni$an atmak durumunda kaldığı ve hayatla sürekli inatla$manın sağlığından götürdükleri yüzünden Antalya'ya geri dönüyor. Ve ben de, yanında tırnaklarımı / dikenlerimi çıkarmadan kendim gibi olabildiğim bir insanla mânen olmasa da cismen uzakla$mak durumunda kalıyorum.


Bugün, aslında dün gelen ve "ne de olsa kışın sonu bahardır." hatırlatmasını geçen o bi "size sarılabilir miyim?" hanfendünün kartpostalına kahkahalarla gülerken bir taraftan da sinirden gözlerimin dolduğu, burun direği sızlamalı anlardan birini ya$ıyorum. Akrep olmak, her daim 2 uç arasında çılgınca yardırmak demek çünkü. Ama $u an pozitif tarafta kalmaya yönelik isteğim daha ağır basıyor. O yüzden denize kar$ı söyleyeceğim $arkıyı seçmek için müzük klasörlerimi taramaya gideyim ben.

7 Ekim 2012 Pazar

İmanın ilâve $artları.

"Biz"den olmayanları "öteki" olarak adlandırmak.
Protesto adı altında linç denemeleri yapmak.
Yerlerini yurtlarını belleyip evlerini / dükkânlarını ta$lamak.
Tekme tokat giri$mek.
Bu maddelerin hiçbiri kesmezse yakmak.

5 Ekim 2012 Cuma

friday i'm in wtf?!

Sıla'ya güya mesafeli yakla$an bir insan olarak bir kaç gündür "Bodrum'un Suları"nı dinlerken ağlayıp (hâlâ 4 Kelime'yi yazamadım ya, pes.) "Acısa da Öldürmez"le gerdan kırıyorum. Bu tarz arabeske meyillenmelerim ne ilk ne de son olsa da kendime hâlâ inatla "aaaa ne bu böyle be yuh artık"lanıyorum falan. Günde 147 defa Seni Yakacaklar dinlediğinizi ya da ağırba$lı bir masada dem hâlindeyken Sev Yeter çalmaya ba$ladığında billur geçilecek kıvama geldiğinizi ne çabuk unuttunuz o bi küçük hanfendü?

Bodrum demi$ken; bu naçizane pütifik beldemizle, kendisinden hiç hazzetmediğim hâlde kürkçü tükânı tadında bir ili$kimiz var. Ya çalı$ıyorum, ya tatile gidiyorum, ya çalı$malı tatil ortamında bulunuyorum. Niye lan?

Güzelleme: "Bir Solağın Dramı"
Bombok bir yazıya sahip olmamın, cezve ve kalemtra$ kullanamamanın, makası da cinayet aleti statüsüne yükseltmenin yanında örgü de öremiyorum. (vah vah!) Halbuse kü ponponlu bere görünce kendinden geçtiğim için "annniæææ!" diye telefona sarılarak kadını gündüz gece 7/24 darlıyorum. Bak meselâ Asos'u görmemeliydim. Mıyk!

Kredi kartı kullanmayan bir bünye olmam son derece isabetli bir durum gibi geliyor bana. Yoksa Etsy'ymi$, Amazon'mu$, Ebay'mi$ imparatortutzkiyanchek'tim. Ama diğer taraftan da deli gibi imrendiğim $eyler olmuyor mu? Oluyor tabiikisiki. =(

Bu ara Refika ve Cookbook Hanım'ın yaptıklarına bakıp bakıp sinir oluyorum. (bkz: iltifat etmeye çalı$mak)
Ben de istiyorum ki "Dil Peyniri ve Fıstık Saklı Köfteler" yapayım, ya da tavuğumu yaldır yaldır at tavaya 2 döndür yapmak yerine kesildiğine değecek $ekilde pi$ireyim, levrekle yarenlik edeyim. Ama yok. O malzemeye o kadar para versem mi, eve geldiğimde hâlim olur mu, zaten geldiğim saat en erken 8, o saatten sonra, ..

Görüldüğü üzere bıdırdamalar x bahaneler + öncelikler.
Aydın havası: Mutlu olabilen insanlar, kendilerine vakit ayırabilenler ve gerektiğinde kendilerini ba$kalarının ya da i$lerinin önüne koyabilenler.

3 Ekim 2012 Çarşamba

dövmenin anlamı ne?

- ne yazıyo orda? meme.. memeni..
- memento mori.
- ne demek o?
- ölümlü olduğunu hatırla. $u anı değerl..
- ya sen deli misin???? ölümü niye hatırlıyosunn?? bak hayat, çiçek, ku$, böcek, negzel, i will survive yeah yeah, bık bıdı vıdı..
- i$te bu yüzden uçurumun kenarı bazen mantıklı bir yer gibi görünüyor.
- he?
- selâmetle.

'97 mayıs -'06 nisan arasında babama her "dövme yaptırcağm beğn!" dediğimde kendisinin repliği hiç deği$medi: "para verme $imdi o kadar. gel ben yapim. ama elimizde tek renk var; mor!"
2006'da Bodrum'da çalı$ırken aldığım çükündürük ilk maa$ı kenara atıp sol omzumu Ruhsel'e teslim ettim. Ve maselülüf hiç kar$ıla$mak istenmediğim bir tesadüf sonucunda da annem sırtımı görüp kocasına böğürdü:
- "Baaaaaaaaaaak! Kızın n'aapmı$?"
Pedro Bey yakla$tı. Ben de sağdan soldan bilimum yönlerden sumsuk, tepik falan beklerken:
- "Hımm masum bir $eymi$ bu ya. Aferin."
- Neyyyy?!!!!

Anam hazmedemedi bu yumu$ak ba$lılığı. 1 yıl sonra sol ayağımdaki bitimsiyi gördükten sonra kafama pırasayla vurdu. (evek, pırasa) Sağ ayağımı da oyun hamuruymu$çasına eğdirip bükmeler bekliyordu.

Memento Mori'yi aslında el bileklerimden birine (solda saat olduğu için sağ taraf?) yaptırmayı planlıyordum. Ama Ruhsel "Senin kafan bu ara iyi değil. Eline koluna yapmam." buyurunca ve 2 hafta gidip gelip tükânı a$ındırdığım hâlde fikri sabitlik edince metazori ayağıma yazdırdım. $imdi orada ne bokuma yarıyor bilmem.

Zamana$ımına güvenip tekrar eski planımı güncelleyip a$ağıya da Kuklacı'yı yaptırsam?

Hmmm..