ek$imik

10 senedir ek$i sözlük semalarında yazar olarak takılıyorum. Ezkaza 2002 - 2007 arasında yazdıklarıma dönüp bakacak olduğumda gülmekten kıçıma ağrılar giriyor. Büyük bir çoğunluğunu nasıl bir hırsla, hınçla ya da gazla yazmı$ım yareppim, evlerden ırak. Son 2 senedir de kafamda kayıtsız mayıtsız duracağına yazayım da gözümün önünde dursun, aman içerde kalıp gaz yapmasın dediğim aforizmik cümle yığınlarını stokluyorum. Ve fekât gel gör ki be$eriyetten nasiplenmeyen, lise / ilkokul falan değil direk ta$ak terk bünyeler de aynısını yapıyor son 2 - 3 yıldır. Genelde midesiz / tepkisiz biri olarak bilinirim ama artık açılan sikkotronik ba$lıkları, altına entry kasanları, atarlı ergen olmaktan öteye gidemeyenleri, bilinçaltını kusanları gördükçe alnımda damar beliriyor. Ha donuz diye bir özellik var bu tröl ya da bsg kategorisi müdavimleri için ama hangi birini ekleyeceksin amk?

Neyse, böyle i$te.
Atarım bittiğine göre gidip müzük dinliim ben.

Post Scriptum: Lan mıkır mıkır yağmur yağıyo; evde $öyle berjere, sıcak çükületaya ve kipatıma gömülmü$ken çalsaydın ya..

hopidik hippo.

Di$ temizliği önemli tabii.

don't cross dedik!

Bundan sonra etkinliklerde yaka ipi olarak bunu kullanacoink.
Daha bi "ayağını denk al lan!" stayla olur.

handle with care..

Hantır hantır ev arıyoruz ya, arada böyle oha burası olsa ke$ke diye hayıflandıklarım denk geliyor ve gözümün önünde hemen bir mizansen yaratıyorum: bir kadeh kırmızı $arap, babamdan yürüttüğüm pikap ve plak koleksiyonu. Pink Floyd, Dire Straits, Supertramp, Sade.. Müziğe yolculuk vakti. Sanırım o zaman, $u huzursuz ruhum biraz dinginle$ebilir..

Plak konusunun enterefantastik bir seyri var bende. Babam eski bir satıcı ve hatta annemi de tanı$madan evvel dükkânındaki kutuların arasından araladığı yerden gözetleyen biri olduğundan kelli plak konusu ağırlıklı olarak daha doğrusu ilk etapta ikisinden soruluyor. Müzikal anlamda, yukarıda saydığım dinazorluk mertebesindeki isimlere yönelik ilgim babamdan, maneviyata yönelik kısım da annemden..

Bundan 8 - 9 ay önce, babama bir $eyler almak için girdiğim antikacıda plakları karı$tırırken -hayatıma giri$i naho$ olan ama bir tek hareketiyle fikrimi deği$tiren, kendisi için küçük ama benim Çin Seddi'nden hallice bünyeme göre kocaman bir adım atmama yol açan- bir ademoğlunun sevdiği sanatçılardan biri vurdu oltama ve "alsam mı almasam mı?" ikilemini derhal bertaraf edip satıcıya nakdi takdim ettim. Kafamda $a$ırır mı / sevinir mi ifadeleri.. -ilerleyen günlerde de "benimle ilgili sabitlediği fikri deği$tirmesine yardımcı olur mu?"- Maselülüf olmadı; bilumum ileti$im eksiklikleri nedeniyle tam 2 ay verilmeyi bekledi o plak. Sonra bir ak$am, hazretin artık benimle ileti$im kurmak istemediğini dü$ündüğüm ve bu yüzden de bende durmasının bir anlamı olmadığı için kapıdan 5 dakikalığına uğrayıp hediyesini kendisine teslim ettim. 2 gün sonra te$ekkür mesajı geldi: "kendimi çok çok kötü hissetmeme sebep oluyorsun."

...

Yarım kalan onlarca lâfa gelsin..
Vakt-i kerahat..

istatistikî fikfik.

Ev ilânlarına bakarken deli dürttü; ne kadar süredir İstanbul'da ya$ıyorum ve ne kadar kira verdim diye bir tablo yapayım dedim.

3 ev = 65 ay = 26,780 tl.

söylemeden geçemedim..

$u çok sevgili görüntü ve ses kirliliği yapmaktan öteye gidemeyen, o kadar iyi müzisyene rağmen le$ gibi müzik yapan kıçımın vokalistine harcadığın enerjinin ve gösterdiğin özverinin çok değil ufak bir parçasını bana da ayırmı$ olsaydın..


Tabii çok $ey istiyorum amk.

imlerim. mimlerim.

$irket bilgisayarındaki yer imlerine bir göz atalım.

Panda attack news reporter.
Brown chewing a gum.
Most gruesome death scenes.
Terazi burcu erkeği (x bi milyon ba$ka site)
Eklem hipermobilitesi sendromu.
Herkesin bir yara izi vardır.
Snail Pose







Konserve Giysi (x onyüzbin tane kıyafet blogu)
Semazen figürleri.
Konya kiralık tuvalet kiralama.
Kızarmı$ hellim peyniri. (x bi milyon ba$ka tıkınak's)
Redd seyir defter / ar$iv
Veteriner Gıda Hijyeni Kongresi.

Bu kadar değil tabii ki ama anla$ıldığı üzere, kafa kafa değil karamürsel sepetiyle sünger bob'un götü arası bi$ey.

lö music dö scimsonic.

Muhabbet + içki + müzik dinlemek + arkada$ cüccüklemesi amacıyla dı$arı çıkılan bir ak$am nasıl oluyor da, sevdiğim ama en fazla da 3 - 5 kere aynı ortamda bulunduğum bir ki$inin böyle bir harlama, bir çemkirme moduna geçip ağzıma sıçma hakkını kendinde bulduğu bir geceye dönü$ebiliyor?

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Telefonum bir kaç aydır kafasına göre takılıp tu$ takımını kilitliyor ve "kapanırsam açılmam ona göre lææææn!" diye ciyaklıyordu. Salı gecesi hiç bir dürtmeye cevap vermemeye ve sadece çaldığı zaman açılmaya ba$layınca teknik servisin yolları ta$tan dedim.. ve belâmı buldum. --> Gitti 11 sene. Mesajlar. Numaralar.
Pourquoi pas?
Çünkü dünya üzerinde KVK adında bir $irket var.
Çünkü ben, daha yedekleme almaya gidemeden paldır küldür batarya çıkarma suretiyle bir daha açılmamak üzere kapanan telefonun ardından mal gibi bakakalmama sebebiyet veren bir teknik servis elemanıyla muhatap olmak zorunda kalan bir gerizekâlıyım. (Bu kadar uzun bir cümle kurmaya harcadığım vakti çok sevgili Tarrakcell'e uğramak için harcasaydım, $imdi tırrım tırrım numara aramak durumunda kalmazdım.)

makarna!

Böyle sapıklık derecesinde, "bana makarna ver her istediğini yaptır" boyutunda bir bağım var kendisiyle.

Ankara'da okurken bir arkada$ımın mutfağına girip tezgâhın üstündeki 10 günlük olanından tırtıklayıp bir $ekilde hayatta kalmayı ba$ardım; o derece seviyorum. (ha "ne halt etmeye tezgâhın üstünde bırakıyorsunuz ulan?!" diye çemkirince bütün gece ba$ımda beklediler, o ayrı.) Ya da yurtta odada priz olmadığı için hat çekerek ya da banyodaki prizde renkli plastik ısıtıcılarla yapıp yapıp günlerce gecelerce zıkkımlanmı$lığım ve bu furyanın bütün Hacettepe Merkez Kız Yurdu'nu sarmı$lığı da var. Hatta geçen hafta Konya dönü$ünde midem hiçbir haltı kabul etmiyorken gecenin 3'ünde yataktan "makarna istiyorum!" diye fırlamak?

Deniz mahsullü, salçalı, sosisli, patlıcanlı, kremalı, öyleli böyleli..
Her türlü seviyorum seni!




Post Scriptum:
İ$ bu yazı, öğle saatinde ve mide gurk'lamaları e$liğinde yazılmamı$tır.

ederlezi.

Dün hem Redd'in lansmanına hem de Parkorman'a gitmeyi planlıyordum; olmadı, içimdeki gacı ağır bastı.

(bkz: "düğüne gidelim desek gelmezsiniz" kadınları)










Senelerce ağaç, çiz, dilek, eğlence, $enlik kelimeleri benden fersah fersah uzakken kafamın en karamürsel sepeti olduğu bir zamanda Hevâl'in sürüklemesiyle (ya da benim onu sürüklemem?) kendimizi orman'da bulduk. (Nurbanu! Elbet günün birinde ben de seni öyle mal gibi bekletirim kapıda!) Bu etkinliğe yönelik etiketler ise: aman da Roman havası, davulcu, zurnacı, alttan!, üstten!, iç, oyna, iç, oyna, içinden geçenleri yaz $u kâğıda.

Ne yazdık peki?
1-) Huzur
2-) Liman

Post Scriptum: Acı insandan öte.
Hem sözde,
Hem müzikte.

Son olarak: Hayat kaçık bir uykudur.

annen güzel mi Murphy?

Edward A. Murphy, Jr. a.k.a. "the most dallai lama person."
Oğlum sen uzay mühendisiydin; ba$arısızlıklar ve/veya hataların çe$itli sistemlerde incelenmesinden sana ne? "Bir $eyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir." dedin.. ve benim hayatım bir daha eskisi gibi olmadı zaten!

İ$te / arkada$lar arasında / eskiden ev arkada$lığı müessesesinde elâlemin götünü toplayan ben, "bunu kotarırsın kızım sen" cinsinden en sivri kazıkların üstüne oturan ben, her türlü ili$kilerinde götünü yırtan ve yırtığıyla kalan ben..!

Ayrıca canına yandığımın İstanbul'unda 13 milyon ki$iyiz; illa $u koduğumun ayısı burnumun dibinde bitmek zorunda mı? Anlatamıyorum galiba; bir sıkıntı var ve ben bir türlü bsgçk diyemedim, diyemiyorum.! Zaten böyle emme basma tulumba stilinde takılıyor içim + bir omzumda hipopotam diğerinde fil oturuyor; bi de zart diye kar$ıma çıkarıp durduğunda enikonu dengesizdensizdüzensiz bi$ii olup çıkıyorum.
Lan!

hom sivit hom.

Bursa'da doğduğum ev, bana İstanbul'da bir ev alabilmek için satıldığından beri itinayla emlakçı siteleri tarıyoruz ama maselülüf $u ana kadar bir a$ama kaydedebilmi$ değiliz. Ben inatla Be$ikta$, olmazsa $i$li ya da Cihangir diye tepindiğimden ve elimizdeki avucumuzdaki para da ehehe! türünden olduğu için tatağını atmaya kıyamayacağın evlere istenen paralara hayretlerimizi $a$ırtmakla me$gulüz.

Neyse efenim..
İleriye dönük plan-program / hayâl kurgulayamayan ben, "bi gün evim olunca!" diye bir klasör olu$turup mütemadiyen foto stokluyorum. Ahan da bi pıt..



Roche Bobois'vari minderler ve retro koltuklar: 86 Möble
sağ üstteki muttak ve solundaki ayaklı küvetin olduğu banyo: Ni$anyan "the gidicem bi gün!"
sol attaki ayaklı kare: günümüz popilır dizilerinden birinin seti
kalanları da isimsiz misimsiz, salyalarımı akıtarak atmı$ım kenara. Özürt!

bu da geçer..

İtinayla kendi içini $i$irebilen bir insanım.
O yüzden kafamı sallayıp daraltılara bi cüccük çekerekten..